Şanlı Zafer Günü'nü, haklı ve şerefli bir bayram olarak kutladığımız 30 Ağustos'u geride bıraktık. Her zaman hatırlanacak olan Büyük Zafer'i de kimilerinin yaptığı açıklamalarını da yine hatırlayacağız. Mustafa Kemal Atatürk ve cumhuriyet için söylenen hakaret ve iftiralar nasıl her Türk Milliyetçisi'nin yüreğinde kurşun yarası gibi iz bıraktıysa, Zafer Günü de en değerli bir madalya olarak taşınmaya devam edilecektir.
Ülke çapında Ege'de kara bulutlar dolaşırken, Doğu Akdeniz'de de yalnızlığımızın devam ettiğini siyasetten anlayan da anlamayan da biliyor artık!
Laf aramızda, en çok merak ettiğim ise, Tanrı korusun, Yunanistan'la sıcak bir çatışmaya girecek olur isek, Kurtuluş Savaşı'nda "keşke Yunanlılar kazansaydı," diyenleri ziyaret edip, baş tacı yapanlar, bu değerli tarihçinin (!) söylediklerini tekrarlayıp, "keşke Yunalılar kazansa," derler mi acaba!
Ekonomiyi ve bulaşıyı bir kenara bırakıp, şu sıcak günlerde serin bir kaç cümle kurmalı, diyerek ülke genelinden memleketimiz Erzurum'a dönelim!
Önce şunu söyleyelim.
Erzurum MHP'sinde bir şeyler oluyor, örneğin MHP'nin başarılı Yakutiye İlçe Başkanı Uğur Pasin'in görevden alınması çok anlamlı!
Bu köşeyi izleyenler bilir ki; bu satırları karalayan kişi, ideoloji ve partiden önce insanın adamlığına bakar!
Bu yüzden yazıya başlamadan önce, gerçeği ve nedeni öğrenmek için, dost bildiğim başkan Pasin'i aradım; ama ulaşamadım!
Elbet bunun kokusu çıkar; çıkar da iyi mi kokar, kötü mü kokar, bekleyip göreceğiz. Öyle sanıyorum ki bu tutumdan sonra en azından Yakutiye İlçesi'nden İYİ Parti'ye yağmasa da damlayan oylar olacaktır!
Neden İyi parti?
Önce İbrahim Dumlu, sonra Haluk Terzioğlu, şimdi de Melih Kırkpınar kaptanlığında ve de fırtınalı havalarda yüzdürülmeye çalışılan Erzurum İYİ Parti Teşkilatı'nın bir koya sığınıp demir atma gibi bir niyeti yok! Genel Başkanlarının rüzgârıyla yelkenlerini açmış, devam ediyor.
Özellikle yeni yönetimdeki isimler çok dikkat çekici.
Kaybetmeyi sevmeyenlerden oluşturulan yeni görev dağılımının Erzurum'da karşılığı olacağını düşünenlerdenim.
Tanıdığım birkaç ismi burada yazmanın şık olacağını düşünmüyorum; ama bu isimlerin fikriyle zikrinin uyum içinde ve önceliklerinin de memleket olduğuna şahitlik ederim.
Gelelim AK Parti'ye.
Açık söyleyeyim, uzun zamandır AK Parti İl Başkanlığı'na gitmedim; o yüzden kaynayan kazan var mı, yoksa hava sakin mi bilmiyorum!
Bildiğim ve gördüğüm ise, Büyükşehir Belediyesi ve merkez ilçe belediyelerinin yaptıkları olumlu işlerdir.
Yani, başkanlar sağa sola bakmadan, belediyecilik hizmetlerini yerine getirme çabasındalar. Bunu görmemek elbet olmaz!
Erzurum'un CHP'sine gelince, nedense ülke genelindeki akşam yeli, doğu yakasına gelene kadar etkisini kaybediyor. Hani yaprak kımıldamıyor, desek yeridir.
Basında sesimize yer verilmiyor, denilirse, ses ver ki sesin duyulsun, denilir, değil mi yani!
Deva Partisi'ne gelince, İl Başkanı Vahit Bingöl'ün Erzurum'da bir karşılığı olduğu inkâr edilemez; ama bu karşılığın hangi ölçüde olacağını, başkanın sesini duyduğumuzda anlayacağız.
..
Söylem ve eylemleriyle şiddetten, bölücülükten ve hainlikten yana olmayanların ve de Zafer Bayramı'nı içtenlikle kutlayanların yanında olarak tarafsızca gördüklerimizi yazmaya devam eyleyeceğiz.
Ve hiç bir zaman, düşmanın değil, bizim kazanmamızı dileyeceğiz!
