Ne demiştik:
“Kafasız çok!” diye…
Efendim, mevzu şu:
Geçtiğimiz günlerde futbolun şehir ekonomilerine sağladığı katkıdan hareketle, Erzurum’a yeni bir stadyum yapılmasının son derece isabetle olacağını ifade etmiştik…
Çıkmış kafasızın birisi; “anladığı kadarıyla” bize cevap vermeye çalışmış!
Şunun altını çizelim: eleştiriye açığız, ilaveten saygı da duyarız… Ne ki, eleştiri eleştiri olmaktan çıkar, edepsizliğe dönüşürse, kusura bakmayın ama buna da seyirci kalamayız!
Demiş ki kafasız:
“Erzurum’a yeni bir stadyum istemek yerine şeker fabrikasına sahip çıksaydınız!”
(Tabi bu cümleyi kurana kadar da bir sürü saydırmış bize…)
Neyse…
Önce bir profiline göz attık ve birkaç paylaşımını gördükten sonra anladık ki, bu kafasıza cevap vermeye bile değmez!
Zira besbelli anası onu muhalefet etmesi için doğurmuş…
Zaten bu kanaate vardıktan sonra da dedik ki; senin kafana şeker fabrikası kadar taş düşsün inşallah!
*
Gelelim bir başka konuya!
Transfer süreciyle ilgili olarak yönetimi çok ağır bir dille ve de galiz küfürlerle eleştiren kimi taraftarlara bir çağrıda bulunmuş ve “Erzurumspor’dan uzak durun!” demiştik…
Belli ki çizdiğimiz bu çerçeve içerisine giren ve yazdıklarımızı üzerine alan bir taraftar, Twitter’den ayar vermeye kalkışmış bize…
Demiş ki:
“Siz ne kadar gazeteciyseniz, biz de o kadar taraftarız…”
Şimdi!
Sözde bu taraftarın mesajını okuduktan sonra Kafka’nın o meşhur sözü aklıma geldi aklımıza:
Ne diyordu Kafka?
“Beyinlerimiz savaşsın isterdim ama görüyorum ki siz silahsızsınız bayım!”
Bu kadar basit!
*
Yanlış anlaşılmasın!
Hele hele bu yazdıklarımızdan “eleştiriye kapalı” olduğumuz gibi bir anlam ki, hiç çıkartılmasın!
Biz eleştiriye açığız, hem de sonuna kadar…
Ve fakat eleştiri yapanlar “adam” gibi adam, yazıp çizdikleri ise dikkate değer olacak…
Bilmem anlatabildik mi?
