Proje yönetmenliğini Doç. Dr. Yıldız Akpolat’ın yürüttüğü etkinlikte 110 öğrenci bir yıl boyunca 65 proje üzerinde çalıştı.
Televizyonda yayınlanan dizilerin gençler üzerindeki etkisi, Kuzey Doğu Anadolu Projesi kapsamında Ağrı ve Iğdır, Müslüman Zihinler başlığı altında Erzurum, Antalya, Gaziantep, Bitlis, Diyarbakır, Erzincan, Iğdır, Kars, Mardin, Niğde, Manisa, Rize, Şırnak, Şanlıurfa, Trabzon, Tokat, Muş, Ordu, İstanbul, Kilis’te İslami bilgileri ölçmeye yönelik kamuoyu yoklaması, Türkiye’de Kültürel anlamda Doğu-Batı karşılaştırması kapsamında Kahramanmaraş, Samsun, Erzurum, Diyarbakır, Tekirdağ, Bingöl, İzmir, Bursa, Ankara’da anket çalışması, Atatürk Üniversitesi öğrencilerine Kişilik Algı Testi, 2010 yılında işlenen kadın cinayetlerinin analizi, Erzurum’daki engellilerin hakları ve memnuniyet dereceleri, Yoksulluk Kültürü ve Erzurum, Erzurum ve Sendikalar gibi bir çok alanda çalışmalar yürüten öğrenciler sonuçları ortaya koyan posterler hazırladılar.
Proje Yöneticisi Doç. Dr. Yıldız Akpolat, söz konusu etkinliği Araştırma Teknikleri ve Sosyoloji Tarihi dersleri kapsamında birinci ve ikinci sınıflarla gerçekleştirdiklerini ifade ederek, “Projeyi öğrencilerimle birlikte yürütmenin mutluluğunu yaşıyorum. Bir yıl süreyle hep birlikte çalıştık. 2011 Kış Oyunları nedeniyle iki aylık tatil süresinde memleketlerine giden öğrencilerim anket çalışmalarının kendi illerinde yürüttüler. Türkiye’nin dört bir yanına dağıldık’ dedi. Toplumsal Araştırmalar Uygulama Merkezi’nin kendilerine sponsor olduğunu söyleyen Akpolat, ‘Tüm Türkiye’de belirli konularda pozitif araştırmalar yaptık. Olayları test ettik. Popüler konuları ele aldık. Engelliler, yoksullar, referandum, pembe diziler tüm Türkiye’nin sesini duymaya çalıştık. Ben ve öğrencilerim bilimin etik yanının sağlam savunucularıyız” diye konuştu.
İkinci sınıf öğrencisi Kimya Çiftçi’nin Çocuk Cinayetleri ve Olayları Üzerine Basında Yer Alan Haberlerin Analizi adlı araştırma konusu özellikle değinen Akpolat, şöyle konuştu:
“Siz basın mensuplarını ilgilendiren önemli bir konudur. Bakkala giden, top oynamaya çıkan, okula gitmek için evden ayrılan çocuklarımız eve tekrar dönmüyor. Kötü sonuçlarla karşılaşabiliyoruz. Bunları basından takip ediyoruz. Tecavüz, cinayet ya da ölü olarak bulunan çocuklarımız toplumun kanayan yarası. Kimya’nın ulaştığı sonuçlara baktığımızda gazetelerde kanımızı donduran haberlerin olduğunu görüyoruz. Her gün vahşetin boyutu artıyor. Anneler ve babalar çocuklarına hayır demeyi öğretmelidirler. Kayseri’de yaşanan olayları medyadan takip ettik. Çocuklar şüphecilikle yetiştirilmelidir.”
Televizyonda yayınlanan dizilerin gençler üzerindeki etkisi, Kuzey Doğu Anadolu Projesi kapsamında Ağrı ve Iğdır, Müslüman Zihinler başlığı altında Erzurum, Antalya, Gaziantep, Bitlis, Diyarbakır, Erzincan, Iğdır, Kars, Mardin, Niğde, Manisa, Rize, Şırnak, Şanlıurfa, Trabzon, Tokat, Muş, Ordu, İstanbul, Kilis’te İslami bilgileri ölçmeye yönelik kamuoyu yoklaması, Türkiye’de Kültürel anlamda Doğu-Batı karşılaştırması kapsamında Kahramanmaraş, Samsun, Erzurum, Diyarbakır, Tekirdağ, Bingöl, İzmir, Bursa, Ankara’da anket çalışması, Atatürk Üniversitesi öğrencilerine Kişilik Algı Testi, 2010 yılında işlenen kadın cinayetlerinin analizi, Erzurum’daki engellilerin hakları ve memnuniyet dereceleri, Yoksulluk Kültürü ve Erzurum, Erzurum ve Sendikalar gibi bir çok alanda çalışmalar yürüten öğrenciler sonuçları ortaya koyan posterler hazırladılar.
Proje Yöneticisi Doç. Dr. Yıldız Akpolat, söz konusu etkinliği Araştırma Teknikleri ve Sosyoloji Tarihi dersleri kapsamında birinci ve ikinci sınıflarla gerçekleştirdiklerini ifade ederek, “Projeyi öğrencilerimle birlikte yürütmenin mutluluğunu yaşıyorum. Bir yıl süreyle hep birlikte çalıştık. 2011 Kış Oyunları nedeniyle iki aylık tatil süresinde memleketlerine giden öğrencilerim anket çalışmalarının kendi illerinde yürüttüler. Türkiye’nin dört bir yanına dağıldık’ dedi. Toplumsal Araştırmalar Uygulama Merkezi’nin kendilerine sponsor olduğunu söyleyen Akpolat, ‘Tüm Türkiye’de belirli konularda pozitif araştırmalar yaptık. Olayları test ettik. Popüler konuları ele aldık. Engelliler, yoksullar, referandum, pembe diziler tüm Türkiye’nin sesini duymaya çalıştık. Ben ve öğrencilerim bilimin etik yanının sağlam savunucularıyız” diye konuştu.
İkinci sınıf öğrencisi Kimya Çiftçi’nin Çocuk Cinayetleri ve Olayları Üzerine Basında Yer Alan Haberlerin Analizi adlı araştırma konusu özellikle değinen Akpolat, şöyle konuştu:
“Siz basın mensuplarını ilgilendiren önemli bir konudur. Bakkala giden, top oynamaya çıkan, okula gitmek için evden ayrılan çocuklarımız eve tekrar dönmüyor. Kötü sonuçlarla karşılaşabiliyoruz. Bunları basından takip ediyoruz. Tecavüz, cinayet ya da ölü olarak bulunan çocuklarımız toplumun kanayan yarası. Kimya’nın ulaştığı sonuçlara baktığımızda gazetelerde kanımızı donduran haberlerin olduğunu görüyoruz. Her gün vahşetin boyutu artıyor. Anneler ve babalar çocuklarına hayır demeyi öğretmelidirler. Kayseri’de yaşanan olayları medyadan takip ettik. Çocuklar şüphecilikle yetiştirilmelidir.”
Editör
