“Varlığından iğrenmek fakat yine de onu sürdürmeye çalışmak”, “Ya da; başka bir deyişle bizi yok eden bir yılanı kalbimizi yiyene kadar okşamak, niye?” Voltaire.

Dünya oldukça garip, ta ki gelinin birisi; “hem ağlarım, hem giderim” diyene kadar!

Gözyaşı mutluluktan ve geride bıraktıkları için başka bir gözyaşı!

Ve timsah gözyaşları; belki burada tanımlandı.

Hem istemiyoruz COVİD 19 denen asrın vebasını; bitirmek için canla başla mücadele eden bir Sağlık Bakanlığı, doktorlarımız, sağlık personelimiz var! Açık oturumlar, bilgi yüklü medya programları, makaleler, yazılar, diğer tarafta koronadan kaybettiğimiz hastalarımız! Ve bu savaşta şehit olan yüzü aşkın sağlıkçılarımız oldu!

Toplumda hala bir kısım insanlarda vurdumduymazlık, aymazlık, ilgisizlik, ciddiye almama durumları!

Diğer taraftan covid 19 yılanını okşayarak büyütmeye çalışan; covid bana ne yapabilir ki edasıyla ortalıkta meydan okuyan bir sürü insan var! Nasıl tanımlayacağımı bilemedim, insan dedim, içinde her şeyiyle saygıyı, sevgiyi hak eden, yardımı hak eden veya hiçbir şeye kendini layık görmeyen, ancak… Anlamayan, anlayamayan! İnsan!

Corona virüs enfeksiyonuyla yaşamaya alışabilir miyiz; hayır!

Corona virüs enfeksiyonuyla savaşarak yaşamaya alışabiliriz; bunu yapmalıyız!

Savaşmazsak; kazanamayız! Her zaman, bütün zamanlarda kaybederiz. Bir sürü insanımızı virüse kurban verdik, bir sürü insanımız da büyük riskte!

Bir taraftan maske takıp bir taraftan tokalaşma, maske üzerinden öpüşme, kişilerin hatırı kırılır mı diye düşünerek uzak durmama, tedbirleri boşa çıkarmaya yönelik her iş aptal işlerdendir.

Aptal işler işe yaramayan, akla aykırı, bilime ters, saygıya yer olmayan işlerdir.

Hayatımız, bundan daha önemli bir varlığımız olabilir mi; buna kimsenin müdahil olması, zorlaması, riske etmesi söz konusu olabilir mi?

Sizin istemediğiniz bir şeyi sürekli yapmak, sizin için istemek, davranmak kimsenin hakkı değildir.

Covid 19 ile savaş koşulları gayet net ve bellidir.

Maske takmak, elleri yıkamak, sosyal mesafeyi korumak… Bunu her şart ve durumda yapmak; pazarlarda, çarşılarda, lokantalarda, kahvelerde her yerde.

Hani kahveler, lokantalar tek kullanımlık bardak, tabak, kaşıkla yiyecek içecek vereceklerdi. Ben daha rastlamadım.

Gerçi sigara yasağı uygulanamayan nice kahvehaneler varken, tek kullanımlık bardak veya yeni başka alışkanlıkları oturtmak zor olacak gibi görünüyor.

Sahi sigara yasağı kahvelerdin çoğusunda niye yok; bu kuralı kim kaldırdı; niye kahveler uygulamıyorlar? Valilerimiz, kaymakamlarımız, belediyelerimiz, polis, zabıta, bekçilerimiz niye müdahale etmiyorlar?

Her tedbiri askıya almak aptal iştir. Bilgiye, akla, deneyime, uzmanlara uymamakla yapılan bütün işler aptal işlerdir.

Aptal işlerin ceremesini mazlumlar, masumlar ödüyor; maalesef!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.