Bir vesileyle uğradığımız Büyükşehir Belediyesi'nde, anormal denilebilecek düzeyde bir insan yoğunluğuyla karşılaştık dün…
Aman Ya Rabbi!
O neydi öyle!
Ta zemin kattan tutunuz da, başkanlık katına varıncaya kadar, deyim yerindeyse iğneyi atsanız inanın yere düşmezdi...
Özel Kalem tıka-basa, bekleme salonu deseniz hakeza… Koridorları ve merdiven boşluklarını ise, hiç hesaba katmıyoruz bile…
Merak ettik, sorduk:
''Bu kalabalık neyin nesi'' diye…
İşte yanıt:
''Her Allah'ın günü böyle burası… Diğer günlere oranla bugün çok daha sakin üstelik!''
Kalabalığın üzerine şöyle bir göz gezdirdik; kırsaldan, yani daha çok ilçelerden gelenler oluşturuyordu çoğusunu…
Sonuç ortada ama sebepte önemliydi tabi…
İlişiverdik hemen bir vatandaşın yanına; sorduk ahvalini ve ''burada bulunma sebebin nicedir?'' dedik…
Hemen hemen 60'ına merdiven dayamış olan bu dayı, Büyükşehir Belediyesi'nin koridorlarında volta atıyor olma sebebini üç kelimeyle özet­ledi:
''Bizim oğlana iş…'' 
Mevzu anlaşılmıştı böylece…
Demek oluyordu ki, Büyükşehir Belediyesi'nin dört bir yanında uzun kuyruklar oluşturan vatandaşların çoğunun meramı aşağı-yukarı bu minval üzereydi…
İş veyahut aş…
 
İSTİKAMET NERESİ?
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ…
Malum, il sınırı bundan böyle Büyükşehir sınırı… Hal böyle olunca da, Erzurum'un en ücra köşesindeki mezradan bile Büyükşehir Belediyesi sorumlu artık… Mezrada yaşayanlardan da tabi ki…
E, kırsalın durumu zaten ortada…
Çift deseniz yok, çubuk deseniz yok!.. Yaş ortalaması genç ve -sıkı durun- tamamına yakını ise işsiz
Durum böyle iken, vatandaşın istikamet neresi?
Neresi olacak, gayet tabii ki Büyükşehir Belediyesi
Sözü uzatmayalım…
Anlaşılan şu ki, bu yoğunluk uzunca bir süre daha devam edecek kurumda… Hoş ''belediyelerin iş kapısı'' olmadığı gerçeğini merkezdekiler biliyor da; öyle görünüyor ki, kırsalın bunu anlaması hayli zaman alacak…
Ne diyelim…
Allah, fakir-fukaranın da, Büyükşehir Belediyesi'nin de yardımcısı olsun…
 
************
 
ERZURUM VALİLİĞİ, ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ VE…
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF), on numara diye tabir edilebilecek bir işe imzasını attı hafta sonunda...
Fakültenin Resim Bölümü'nce yürütülen ''Erzurum Tabyaları Gravürleri'' Projesi kapsamında lisans, yüksek lisans ve doktora öğrenimi gören onlarca öğrenci, tabyaların yolunu tuttu
Her biri tabyaların ayrı bir kesitini tuvale yansıtan öğrenciler, sadece bir projenin uygulayıcıları değil, aynı zamanda tabyalarla ilgili bir farkındalık oluşturulması sürecinde de, başrolü oynadılar…
Farkında mısınız?
Daha düne kadar askeri bölge olduğu için kafasına her esenin gezip göremediği bir yapıdan ibaret olan tabyalar, haftanın her günü ziyarete açık tarihi ve turistik bir mekân haline geldi…
Tabyaların Harp Müzesi'ne dönüştürülmesi yönündeki girişimler şimdilik hangi aşamadadır bilmiyoruz ama tabyalarla Erzurum arasına örülen o duvarlar çoktan yıkılmaya başladı bile…
Allah biliyor, bu istikamette ilk ve en sağlam adımı, Erzurum Valisi Dr. Sayın Ahmet Altıparmak attı… Aziziye Zaferi'nin yıldönümünü de fırsat bilerek Erzurum'u adeta ayağa kaldıran Vali Bey, en büyük farkındalık adımının mimarı oldu esasen…
Ve bugün; Atatürk Üniversitesi öğrencileri de tabyalarda…
Zihnimizi çok zorladık, ancak Atatürk Üniversitesi'nin geçmişte böyle bir çalışmaya ya da muadiline öncülük ettiğine dair en küçük bir ize rastlayamadık…
Demek oluyor ki, bu da bir ilk…
Ne güzel, değil mi?
Önce Erzurum Valiliği, ardından Güzel Sanatlar Fakültesi aracılığıyla Atatürk Üniversitesi… Tabyaların farkına varma ve yanı sıra farkına varılmasını sağlama yolunda hakikaten hatırı sayılır adımlar atmış oldular…
Peki, şimdi kimde sıra?
Kimde olacak, Büyükşehir Belediyesi'nde tabii ki!
Bekliyoruz, hem de büyük bir sabırsızlıkla…
 
************
 
SAVULUN!
ZABITALAR GELİYOR…
Yakutiye Belediyesi'ne bağlı zabıta ekipleri, ilçede geniş kapsamlı bir denetim çalışması yapmış dün… Lokantalar, pastaneler, ekmek fırınları; kısaca gıda imalatına yönelik tüm işletmeleri birer-ikişer denetimden geçirmiş…
Ne hoş bir gelişme, öyle değil mi?
Zira zabıtayı işbaşında görmeyeli hayli bir zaman olmuştu… Özellikle gıda imalathaneleri ki, -bunların içerisinde ne ararsan var- denetlenmedikleri için seleyi suya vermişlerdi adeta…
Ve ekmek fırınları…
Takip edenler bilir ki, bu hususa çok özel bir ilgi ve alakamız var bizim… Çünkü ekmek fırınlarıyla ilgili olarak birbirinden uçuk söylentiler dolaşıyor meydanda…
Ruhsatsız çalışanları mı dersiniz yoksa ekmeğin gramajından çalanları mı dersiniz, ne derseniz deyin…
''Ateş olmayan yerden duman çıkmaz'' misali, bu söylentilerin altından da, her nedense bir şeylerin çıkacağına inanıyoruz biz…
Ha, bu arada!
Yakutiye Belediyesi'nin denetimleri birbiri ardına ve bölgesel olarak devam edecekmiş...
Bu da demektir ki; varsa vatandaşın ekmeğiyle oynayan, ipliği tez zamanda çıkıverecek pazara…
Bekleyelim, görelim…
Ve konuyla ilgili son bir husus daha!
Hazır meydanlara çıkmışken zabıta memurları, şu dilencilik illetine de bir el atsalar keşke…
İnsan sağlığıyla oynayan müesseselerin yanında, işleri-güçleri insanların manevi duygularını istismar etmek olan dilencilerin de sayısı çoğaldı çünkü…
Misal, Yakutiye Kent Meydanı son zamanlarda toplama kampından farksız bir hale geldi…
Ne ararsanız var!
Yerlisi de var, yabancısı da…
Afganistanlısı, Suriyelisi ve hatta Suriyelileri taklit ederek dilencilik yapan Hataylısı bile var…
Bizden söylemesi…
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.