Sayın Mehmet Sekmen’in Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı olarak göreve başlamasının üzerinden yaklaşık altı ay geçti. Bu altı ay içerisinde bilhassa belediyenin kurumsal yapısı ve yönetim kadrolarında çok ciddi değişim oldu. Başkanın çalışma arkadaşlarını seçmesi kadar doğal bir şey olamazdı. Kaldı ki 16 Aralık 2013’ta “Belediye Başkan Adaylarına” başlıklı gazete yazımda başkan adaylarına seslenerek “Bir sizle olmaz! Projelerinizi uygulayabilecek nitelikli kadronuzla gelin, gelirken. Aksi halde düştüğünüz ‘arpa boyu yol’da masal olursunuz.” demiştim.
 
Şimdi değerli okurlarımla, altı aylık performanslarına bakarak Sayın Mehmet Sekmen ve ekibi hakkındaki izlenim ve tespitlerimi paylaşmak istiyorum:
 
Konuyla ilgili seçimden önceki yazılarımda da belirttiğim gibi yerel yönetimlerdeki ve siyasetteki tecrübesi, merkezi yönetime yakınlığı ve hükümet içindeki etkin çevresi Başkan Mehmet Sekmen’in en büyük artısı. Başkan Sekmen’in ve etrafındakilerinin en zayıf tarafı ise şehrin asabiyesini, insan kaynağını ve kliklerini ancak zamanla tanıyacak olması.
 
Dışa kapanık ve hantal bir görünüme bürünmüş büyükşehir belediyesinin şaha kalkması için dinamik bir yapıya kavuşturulması gerekiyordu. Başkan Sekmen ilk olarak bunu yapmaya çalıştı. Belediyenin ihtiyacı olan dinamik fazları eski mesai arkadaşlarından ve gençlerden tamamlamayı tercih etti. Bunun için ciddi risk ve teşebbüs ruhu gerekliydi. Evrim veya değişim yaparken belediyenin karakterini ve şehri iyice hazmetmiş “ağabeyi” nitelikli faal kişilerin de görev almalarıyla denge oluşturulabilir.
 
Tecrübesi ve enerjisiyle Amerikalıların “calcalated risk” (hesaplanan rısk) dedikleri olguya sahip olması, başkanın bilhassa birçok meseleyi zihninde kolayca çözüme kavuşturmasını sağladığı, yönetimine pragmatik bir anlayış kazandırdı; lakin henüz tanımaya çalıştığı şehirde hizmet döneminin ilk yılında aldığı risklerin olumsuz neticeleriyle karşılaşabileceği de bir ihtimal. İşte bu noktada Sayın Sekmen’in ilk hizmet yılında açıkladığı vaatlerin ve projelerin tümünün gerçekleşebilirliği konusunda kuşkularım olduğunu söylemeliyim. İnşallah başkan başta kurmayı düşündüğü fabrikalar olmak üzere kentsel dönüşümle ilgili projelerinde muvaffak olur, şehir kazanır ve mutlu olur.
 
Kaliteli iş yapmak, “arzu ve istek”ten ziyade “bilgi ve görgü” ile mümkünse ki, öyledir, gençler için handikap olan bu durum Sayın Sekmen’i zirveye taşıyan en önemli vasıflardır. Hele ki Başkanın, İstanbul tecrübesinin Erzurum’a taşınması refleksi olarak değerlendirdiğim Genel Sekreter Ali Rıza Kiremitçi, ESKİ Genel Müdürü Mevlüt Vural, Genel Sekreter Yardımcısı Ünsal Kıraç gibi usta isimlerle başarıya ulaşması hiç de zor değil.
 
Başkan Mehmet Sekmen, olması gerektiği gibi önce beraber çalışacağı kadroyu belirlemeye çalıştı, büyük ölçüde de belirledi. Yani personelde iç ve dış değişim veya rotasyon! Kurumlarda en sıkıntılı ve en pahalı yatırım insana yapılan yatırımdır. Ülkemizde yaygın olan; işe göre adam değil de adama göre iş zihniyetinin belediye, şehir ve ülke bütçesine verdiği zararların hesabı bile tutulamaz. Kurumların sağlıklı gelişmesi için dürüst, bilgili, becerikli, namuslu, idealist, olgun, kişisel hırs ve çıkarlarına işini feda etmeyen kişilere ihtiyaç vardır.
 
Personel rotasyonunda Başkan Mehmet Sekmen’in dikkat etmesi gereken en önemli şey, kurum hiyerarşisinin üzerinde belediye içinde veya dışında egemen grupların ve kişilerin varlık bulmamasıdır. Şehirde bilhassa belediyede önemli görevlere getirilen, hem hayat tecrübesi eksik hem şehre yabancı gençlerin nefsini okşayıp orantısız onore ederek bu gençler tavassutuyla belediyede “gizli özne” olma hevesinde gruplar olduğunu biliyorum. Bu gruplar belediye üzerindeki emellerine bu gençler aracılığıyla ulaşma gayretindedirler. Bunlar arasında AK Parti’nin ülkeye kazandırdıklarının tümüne –koro halinde-peşinen söven insanlar biliyorum.
 
Rotasyondan önce ve sonra kişiler arasında gizli ve açık prestij mücadelesi olduğu, olacağı muhakkak! Yerel yönetimlerdeki tecrübesi tartışılmaz olan Başkan Sekmen’in en büyük sıkıntısı insan kaynağı olacaktır. Bilhassa klikler karar mekanizmasında etkin olma yoluyla güç kazanmak isterler, bu güce çeşitli entrikalarla ulaşma eğiliminde olurlar. Kurumsal restorasyonun sonucu olarak belediyede eskiler ve yeniler arasında yahut kendi aralarında her bir kişi kendisini vazgeçilmez adam pozisyonuna getirmek için türlü yollara başvurabilirler. İşte bu noktada belediye başkanına çok iyi danışmanlar gereklidir: Belediyeyi, şehri ve insan ilişkilerini iyi bilen dışarıdan danışmanlar…  Çünkü belediye veya teşkilat içindeki danışmanlar, kurumun geleneklerini ve ekolünü iyi bilmelerinden dolayı belediye karakterine uyumlu hareket edecekler, ikbal veya statü kaygısı gibi birçok nedenden ötürü yeni bir şey üretmede, düşüncelerini açıkça ifade etmede çekingen davranacaklardır. Hâlbuki danışmanlar dışarıdan belediyeye katma değer olan kişilerdir.
 
Belediyenin insan kaynağındaki restorasyonda dikkat çeken bir konu da, çok sayıda yeni elemanın işe alınması. Elbette yeni kurumsal yapı, hedefler, programlar, projeler yeni elemanlara ihtiyacı doğurur. Yeni elemanlar ya kurum içinden rotasyonla sağlanır ya dışarıdan alınır. Dışarıdan belediyeye dahil edilecek kişi sayısının titizlikle belirlenmesi gerekmektedir. Aksi halde kamuya ait kaynakların israfı söz konusu olur. Herkesçe malumdur ki, çok adam çalıştırmak başarı getirmez. Önemli olan çalışan başına düşen iş ve verimlilik… Çok adam genellikle şişmanlık ifadesidir. Güç şişmanlığa bağlı kiloyla değil, kasların yük kaldırma kabiliyeti ile ölçülmelidir. Bunların hepsi şimdilik dostane endişelerim.
 
Sanırım herkesin dikkatini çeken diğer bir konu da Başkan Mehmet Sekmen’in etrafındaki gençlerdir. Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki, kurumların gençleştikleri oranda bilgi akışından ve dinamizmden yararlanacağına inananlardanım. Tabiatıyla belediyenin yüküne gençlerin de omuz vermesi beni mutlu eder. Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nde gençlerle yeni bir örgütlenme içine girildi. Bu örgütlenme dengeli ve duyarlı bir şekilde yapılmıştır inşallah. Aksi halde kimlik değişimi veya evrimi, bir devrime ve hatta kurum içi ihtilal arzusuna dönüşür ve bu da hem yönetenler hem yönetilenler için çok tehlikelidir. Muhtemel bazı yanlışlardan elbette ileride dönülme imkânı vardır; ancak geç alınmış doğru kararlar, bayatlamış gıdalar gibidir: sağlıklı olmaz artık, mutlaka başka rahatsızlıklar doğurur. (Belediyelerde bilhassa yönetim kadrolarındaki genç kavramını 30 ila 50 yaş arası kabul etmekteyim.) Şu an belediyede yeni görev alan gençler arasında, yakından tanıdığım ve kefil olabileceğim gençler de var, dışarıdan izlediğim kadarıyla beni tedirgin edenler de! Şimdilik isim vermem doğru olmaz.
 
Ve Selami Keskin!
Sayın Sekmen’in ekibinin en çok konuşulan ve kanaatimce en çok yıpranan ismi. Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı. Bizzat şahit olduğum için (Gecenin iki buçuğunda Kongre Caddesi’ndeki çalışmaların başında gördüğümde çok şaşırmıştım. Hem de tüm şevki ve heyecanıyla.)biliyorum ki, işinin ve işçilerinin başında gece yarılarına ve hatta sabahlara kadar koşuşturan Selami Keskin, gözlemlediğim kadarıyla yapacağı işte ihtisaslaşmış, konusuna konsantrasyonu ve enerjisi yüksek biri. Tuttuğu her biri işi süpervize edebilecek, detayına inecek, işi hakkında önemli kararlar ve riskler alabilecek, yaptığı işten hoşlanan bir karakter izlenimi bıraktı bende.
 
Bir kişiyi bir konudan daha fazlasından sorumlu tutmaya çalışmak ve çeşitli konularda muhtelif kişilerle ilişki kurmasını beklemek o kişinin yıpranmasının kestirme yoludur, bu durum o kişinin başarısını da olumsuz etkileyebilir. Ahmet Küçükler’in ikinci döneminde kendi Kültür ve Daire Başkanı olduğu halde belediyenin hemen her eksiği ve gediğini tamamlaması için görevlendirilen, aldığı her işi başarıyla sonuçlandıran Mehmet Emin Öz bu roldeydi, şimdi ise Selami Keskin. Selami Bey’e, belediyenin zor işleri düştüğü için ismi yıprandı.  “Yarın değil bugün, hemen şimdi!” felsefesiyle çalışan Başkan Sekmen’in Selami Bey gibi genç, dinamik, bilgili ve çalışkan adamlara ihtiyacı var. 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.