Asla unutulmayacaktır netekim!
Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer, sözünü herkes bilir.
Yıllar önce, bir köşe başında, yağmurun altında sevdiğinizi beklediğiniz günleri yeniden düşlemenin mutluluğuna kim değer biçebilir ki!
Ya da eskimeyen bir şarkıyla, eski dostları anarak eski günlere dönmenin zevkini başka nerede ve nede tadabilirsiniz!
Her insanın ve her toplumun unutulmayan anıları mutlaka vardır.
Ve geçmiş zamanı anarak yaşamış olmanın tadını çıkarırsınız.
Bir de öyle zamanlar olur ki o günleri anmak cehenneme yeniden dönmek gibidir.
Tıpkı 1980 yılının 12 Eylül günü gibi.
Bir darbeyle kararan ve daralan sabahı kim unutabilir ki!
Acıyla, işkenceyle, korku ve endişeyle geçen zamanın sizde bıraktığı bedensel ve psikolojik yaraları ve de hasarları onarmanız hiç de kolay değildir.
Bir kandil gibi askıda sallanırken yanan canınızı anılarınızdan söküp atabilir misiniz!?
Ya da kişiliğinizi ve onurunuzu elinizden almak için çırılçıplak soyundurulduğunuzda, iki elinizle edep yerlerinizi kapatmaya çalışırken size dönük hain gözleri, küfürlü sözleri, sırıtan yüzleri unutmanız mümkün mü?
Ve kulağınızı dolduran çığlıkları dinlerken, "neden" sorusu beyninizi parçalayarak cevap aramasının çaresizliğine kim, nasıl katlanabilir!
Her darbenin bir nedeni olduğunu anlamanız için, o işkencelerden, kara hücrelerden sağ çıkmanız gerekir.
Ve anlarsınız ki; darbe yapanlar, darbe yapmadan önce, darbe nedenlerini de kendileri yaratıyormuş!
Bu 1960'da da, 1980'de de vee..
Hep böyle olmuştur!
Ergenekon ve Balyoz vurgunlarının nedenleri de önceden hazırlanmamış mıydı sanki!
Hain tuzaklarla dolu yılların yolundan geçerken, her kelime bir mayın, her söz bir kurşundur. Çünkü, böyle ister ve böyle buyurmuştur kalleş.
Nerede olursa olsun, darbelerin ilk ayak sesleri, o toplumun ortak ülküsünden uzaklaştırılması ve kin ve nefret tohumları ekilerek ikiye bölünmesidir.
Hangi ülke olursa olsun; ama özellikle Ortadoğu'da emperyalistlere kucak açan imanlı görünen imansızlar vardır. Ve bu tür ülkelerin her kavşağında sizi yanlış yöne yönlendiren yavşaklara rastlamanız mümkündür.
Bu her zaman böyle olmuştur!
Bundan 39 yıl önce bugün, yani 12 Eylül darbesi neden mi yapıldı?
Bugüne bakın anlarsınız dünü; ya da düne bakın anlarsınız bugünü!
Netekim, öyle zaman olur ki hayali cihan değer; öyle zaman olur ki hayali cehenneme benzer!
Bugün 12 Eylül.
Bundan 39 yıl önce 171 gülün işkencede solduğu gün.
Ve idamlar!
..
İster üniformalı, ister sivil olsun. Darbelere karşı çıkmak her şeyden önce insanlık onurudur ve öyle de olmalıdır.
Netekim bu böyledir.
Bugün 12 Eylül.
Asla unutulmayacaktır netekim!
