Her ikisi de başbakanlık yaptı, yani devleti yönetti, yani sade vatandaşın bilmediği nice sırlara vakıf oldu, hatta devletin “kırmızı çizgisi” nelerdir, onu bildiler.

Bir nevi namusumuz onlara emanetti…

Yani sizin anlayacağınız her ikisi de birer alelade kimseler değil…

Biri var ki Cumhurbaşkanlığı dahi yaptı.

Devlet umuru görmüş bu kimseler, nasıl oluyor da, sırf Tayyip Erdoğan’a karşı duydukları kin, öfke ve nefret duyguları yüzünden görevlerinden uzaklaştırılan PKK’lı Diyarbakır, Mardin ve Van belediye başkanlarına “sahip” çıktı?

“Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın” ayetini hatırlatacağım, ama nafile… Öyle ya, bu iki muhterem zaten alleme değil mi? Bu dünyada kim var ki, onlar kadar hem coğrafyayı hem de dini “stratejik” biçimde derinlemesine bilsin ki…

Besbelli ki silahlarını kuşanıp yola çıkmışlar!

Vuruşacaklar yani…

Zahir parolaları da şu:

“Tayyip devrilene kadar durmak yok!”

Eyvallah…

Herkes kendisine yakışanı yapar.

Bu zatlar da dumanlı ve puslu günde mademki avlanmaya çıktı, neticesine katlanacaklar.

Çünkü, bazen en acımasız avcılar bile av olabiliyor.

(Siyaseten bunun karşılığı şudur: Millet kendi değerleriyle savaşan kim olursa olsun onu siyaset alanının dışına atar. Dediğimiz tam olarak budur, bu sebeple kimse bu cümlemizden hareketle bilmem neresinden bir anlam üretmesin)

CHP’den hatta HDP’den bile önce mesaj yayınladılar ve Tayyip Erdoğan’ın başkanı olduğu Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin antidemokratik uygulamalar içinde olduğunu, hukuku katlettiğini ve nice masum insanları ne hak yere görevlerinden aldığı şeklinde Avrupa’nın hoşuna gidecek PKK’nın da ayakta alkışlayacağı bir ton laf ettiler.

Bendeniz şunu acayip derecede merak ediyorum:

Bu iki zattan biri başkan olsaydı ve devletin en kritik en ciddi kurumlarından biri de kendisinin önüne, bazı belediye başkanlarının terör örgütüne parasal ve fiziksel yardım ettiklerine dair kanıtları koysaydı, acaba ne yaparlardı.

“Bu saçmalıkları kaldırıp çöpe atın” mı derlerdi, yoksa “Yasalar ne emrediyorsa onu yapın” emrini mi verirlerdi?

Bugün, sırf kuracakları sipariş bir parti için taban oluşturmaya çalışan o iki eski başbakana diyorum ki, anladım sizin nefsinizi kuşatan şeytani surlar taştan; tamam da, birader sizin dumanınız da mı taştan ki, bu denli düşman kesildiniz kendi vatanınıza…

Sevgili dostlar, bu gelişmelere en çok da şunun için sinirleniyorum:

Adamlar bir türlü fırsat vermiyor ki Başkan Erdoğan’ı yanlış icraatlarından ötürü şöyle esaslı bir şekilde eleştirilelim. Tam hazırlanıyorum bindireceğim, ama bi bakıyorum ki vatan istila edilmek üzere, hazırlanıyorum şöyle ağız dolusu bir eleştiri yapacağım bi bakıyorum ki, Türkiye düşmanı ne kadar şer odağı varsa hepsi kanlı ittifak yapmış…

Sevgili dostlar, bu durumda bize yakışır mı Başkan Erdoğan’a sayıp dökmek?

Müsaade edin de Perinçek kadar biz de Türkiye sevdalısı olalım…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.