Sinema sektöründe kısa zamanda büyük yol kaydeden ABD'nin Hollywood'u çevirdiği her türlü filmi birçok ülkeye servis ederek reklamların en kralını yapmayı becermiştir.

Rocky- Raki- diye bir boksör yaratmış ve SSCB'nin-Rusların- boksörünü ringlerde perişan ettirmiştir.

Bir de Rambo adındaki yaratılan kahraman, dünyanın neresinde bir haksızlık varsa, (Ortadoğu ve Afrika.) oraya seğirtmiş, esirler kurtarıp, yönetimler devirerek salt Amerikalıların değil, birçok ülke halklarının kahramanı yapılmıştır.

Film bu ya; her nedense uzaylılar her zaman Amerika'yı hedef seçer, orayı ele geçirmeye çalışırlar; ama güçlü ABD ordusu ve birkaç zeki ve parlak çocuk ve de iki seksi hatun, hem Amerika'yı hem de uzaylılar tarafından işgal edilmek istenen gezegenimizi kurtarırlar!

Dünyaya çarpacak olan devasa göktaşı yine Hollywood kanalıyla ve Amerikalı fedakâr kahramanlarla yok edilir.

Hayal ürünü senaryolarla ve sahte kahramanlarıyla az gelişmiş ülke halklarının bilinçaltına ABD hayranlığı ya da en azından sempatizanlığı yaratılmıştır ve de yaratılmaya devam edilmektedir.

Özellikle Ortadoğu'da CIA'nın emrinde ve yönetiminde olan bazı tarikat ve cemaatler de buna inandıkları için olmalı ki; Afganistan'da, Libya'da, Suriye'de ve özellikle Irak'da yaptıkları vahşeti görmemezlikten gelmişler ve de gelmeye devam etmekte sakınca görmemekteler.

  1. İslam ülkesi olan Irak ve İran'ı birbirine düşürerek kimlerin savaştırdığını galiba çabuk unuttuk. Ortadoğu'da tavşana kaç, tazıya tut, diyen ABD, bugün bile bu coğrafyadaki birçok ülkeyi kullanmaya devam diyor.

Ve bu ABD sevdası da kimseyi kıllandırmıyor!

..

İster saflık, ister aldatılmışlık, isterse göbekten bağlılık ,diyin; ama ABD ve İngiltere'ye elini kaptıran ülkelerin çoğu ne yazık ki inanç temeliyle yönetilenlerdir.

Bulunduğu kıtada, kıtanın yerlilerini acımasızca katlettikten sonra, siyah derililere de her türlü zulmü yapmaktan çekinmeyen emperyalist zihniyet, kendi kıtasını halletmesinin ardından diğer ülkelere gözünü dikmiş ve aynı zihniyetle birçok ülkedeki yönetimleri kontrol etmeye başlaması film değil, bir gerçektir.

Hollywood, filmleriyle kahraman yaratmaya başlamasından kısa bir süre önce, gerçek kahramanlığın ne olduğunu Vietnam köylüleri göstermiştir. 1960'ların başında Vietnam'da varlığını göstermeye başlayan ABD, o toprakların sahipleri tarafından kovalanarak Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra emperyalizme okkalı bir tokat atılmıştı.

1960'larda bunlar olurken, İstanbul'da demir atan 6. Filo'ya karşı 17 temmuz 1968'de emperyalizmin simgesi olarak kabul edilen bu filoya, yurtseverler tarafından ders verilmeye çalışılırken, ne yazık ki bugün ABD'nin gerçek yüzünü görenlerin bazı ağabeyleri tarafından saldırıya uğramışlardı.

Emperyalizmin, dolayısıyla ABD zihniyetinin her zaman diğer ülkelerde kendilerine uyum gösterecek yönetimleri desteklediği bir sır değildir. Bu yönetimlere karşı gelenler de CIA'nın maşalarıyla susturulmaya, hatta yok edilmeye çalışılmıştır. Bunun bir örneği de Şili'dir. 1973'de ABD destekli darbe ile yönetimi eline alan Augusto Pinochet, emperyalizme, dolayısıyla kendine karşı gelen Şilili ve Nazım Hikmet'in arkadaşı olan büyük şair Pablo Neruda'yı, darbeden 15 gün sonra darbe yanlısı bir doktor tarafından gözaltındayken zehirleterek öldürtmesidir.

Evet, bundan 45 yıl önce tam da bugün, yani 23 Eylül 1974 yılında emperyalizm karşıtı bir dünya şairi gözaltında zehirlenerek öldürülmüştü. (Sanki benzer şeyler bizde olmadı da, Şili'den örnek veriyoruz!)

Yani, emperyalizm ve yerli uşakları, kendilerin karşı gelen ne şair, ne yazar, ne sanatçı, ne siyasetçiye, ne de halka asla acımaz!

Peki, kendine karşı gelen ülke yönetimlerine acır mı?

Irak'da, Libya'da ne olmuştu sahi!

Bugün Türkiye'nin yanındaymış gibi görüntü veren ABD, Suriye'nin parçalanmasına ve PKK, YPG gibi bölücü örgütlere açıkça destek vermesi bizleri şaşırtıyor mu?

Asla!

Çünkü, tüm emperyalistler gibi ABD de ikiyüzlüdür.

1968 yılında 6. Filo'ya karşı eylem yapanlara saldıranların bazıları bunu geç olsa da anlamış olmaları gerekir. Elbet bu da zekâ ve tercih meselesidir!

Umarız zekâlar körelmemiş ve tercihler doğru olur da bir oyuna gelmeyiz!

..

Şunu artık herkes biliyor ki; ülkemizde bile bazı tarikat ve cemaatlerin ipi İngiltere ve ABD'nin elindedir.

O yüzden, dinimiz siyaset aracılığı ile yozlaştırılmaya çalışılmakta ve gerçek İslam'dan her geçen gün uzaklaştırılmak istenmektedir.

ABD'nin Hollywood'u sahte kahramanlar yaratarak kendi sistemlerine hayran ve sempatizan toplarken, ne yazık ki birileri bizlerin gerçek kahramanlarını unutturmak için çaba göstermekteler.

Örneğin, Mustafa Kemal Atatürk.

Mustafa Kemal Atatürk'ü dualarında ağızlarına almayanların, kimlere hizmet ettiklerini de anlamak için üstün bir zekaya gerek yok! (Umarız, birilerinin bir zamanlar yaptığı gibi 6. Filo zihniyetine dua etmiyorlardır!)

Birileri kahramanların ve vatanseverlerin sahtesini sever ve de ona inanır; birileri de gerçeğini sever ve ona inanır!

Bu da zekâ ve tercihin yanı sıra; bayrak, memleket, bölünmezlik ve bağımsızlık meselesidir!

Bu da böyle biline!

..

Vietnam'dan bahsetmişken, birkaç dize de oranın Ho Amca'sından alalım.

Pirinç acıdan kıvranır durur havanda / Sonra geçer acısı süt gibi ak olur/ Yumruğu yiye yiye adama benzer insanımız/ Kan ağlaya ağlaya pak olur..

Yukarıdaki dizeler Vietnam'ın kahramanına ait.

Amerika, Vietnam ormanlarında bulunan köyleri basıp tecavüzlere başlayınca bir onur savaşçısı çıkmış ve demiş ki "hiçbir güç Vietnamlılara bunu yapamaz, onursuzca susmaktansa, onurlu bir şekilde bağırarak ölmek yakışır bizlere.."

Savaşın bitmesine altı yıl kala, yani 1969 yılının eylülünde bu uğurda ölmüş..

ABD, Irak'ı işgal ettikten ve tecavüzlerle süsledikten sonra da Iraklılardan bazıları doğan çocuklarına "Bush" ismini koymuşlardı!

Bu da inanç meselesi olmalı!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.