İster inan, ister inanma!

Günün birinde mutlaka geleceklermiş!

Başka gezegenlerden, başka zeki varlıklar gelip konacaklarmış dünyamıza.

Ben de buna inananlardanım.

Buyursun gelsinler!.. Gökten ne geldi de yer kabullenmedi ki!

Mesele o değil!

..

Mesele şu.

Biz, bizi bizim gözümüzle net göremiyoruz; ya da görmek istemiyoruz!

Aynaya baktığımızda, gözümüze çirkin görünen tarafımızı, kafamızı bazen sağa, bazen sola çevirerek kendimizi kendimizin beğeneceğimiz şekilde görme huyumuzun olduğunu inkâr etmeyelim.

Fikrimizi de, bilgimizi de; kimyamızı da, fiziğimizi de her sabah narsizim suyuyla yıkamadan güne başlamıyoruz.

Birgün gelecekleri söylenenler, birgün çıkıp gelirlerse ve bizden zeki bu varlıklar bize bizi anlatırlarsa belki o zaman kendimize geliriz!

Doğruları yanlış; yanlışları da doğru bildiğimizi onlar söylerse belki inanırız.

Kendi adıma diyeyim ki; işte bu yüzden gelmelerini çok istiyor ve de bekliyorum.

Bize kendi içimizden biri doğruyu söylediğinde olmuyor işte!

Âlemde de böyle, memleketimizde de!

..

Adamın biri bir zamanlar çıkıp, “dünya yuvarlaktır ve de kendi etrafında dönmektedir,” dediğinde, “hadi oradan sen de,” diyerek gerçeği söylediğine bin pişman ettiler.

..

Dini, imanı siyasete karıştırmayın, diyenlere de “sen karışma,” dediler, bizim karıştırıcılar; dediler ve insanların aklını iyice karıştırdılar.

..

Demokrasi getireceğiz, diye başka ülkelerde zulüm yapanlara ayakkabısını fırlatanlar kahraman oldu; yani kahramanlık ayağa düştü bu devirde.

..

Fikrinizde ve zikrinizde ne kadar samimi iseniz; şahsiyetiniz de o kadardır.

..

Bir zamanlar bir Cumhurbaşkanımız, cezaevinde bulunan bir yazarımız için, sağlık koşulları ileri sürülerek ‘özel af’ olabileceğini söylemişti; “olmaz,” dedi, o yazarımız, “sadece ben değil, benim durumumda olan herkese olursa, tamam,” demişti.

Yazar, ne yazar, ne yazmaz buna karışmayız; ama bir sanatçının, bir köşe yazarının, en az siyasetçi kadar kendinden çok toplumu düşünmeli, düşüncesine katılırız.

..

Diyeceksiniz ki; kaç siyasetçi kendinden çok toplumu düşünüyor?

Söylemler bakılırsı, önce toplum, diyorlar!

İkiyüzlülük var mı bunda!?

Olabilir!

Olmayabilir de!

..

İkiyüzlülük yapanlara da bizler ikiyüzlülük yaparak onaylamayacağımız söylemleri dahi alkışlıyoruz.

Bu yüzden, bizden zeki varlıklar gelmeli artık şu dünyaya!

Ve demeliler ki; insan olmanın ilk şartı hayatın hangi alanında olursa olsun iki yüzlülük yapmamaktır.

..

Önce siyasetçilere seslenmeli en afili olanı.

“ Söylemediler mi size!.. ‘Ya göründüğün gibi ol; ya da olduğun gibi görün’ diye!”

Ardından işaret etmeli.

“Erzurumlu sen de!”

..

Son günlerde iki milletvekilimizin karşılıklı atışmalarını takip ettik. İYİ Parti Erzurum milletvekili Sayın Naci Cinisli'yi tanıdığımız ve bildiğimiz kadarıyla, sözüyle özünün ters düştüğüne şahit olmadık. Bu yüzden dün öğle üzeri kendilerini arayarak, Sayın Altınok'la olan atışmaları, (atışma, diyorum; çünkü, her iki Erzurum aşığının söz düellosunu başka şekilde tanımlayamadım.) hakkında birkaç cümle duymak istedim. "Ömer bey, her ikimiz de Erzurum milletvekiliyiz, gerginlikten yana hiç olmadım; bu yüzden bu konuyu fazla gündemde tutmanın şehrimize ve hizmetimize zararı olabilir," dedi.

Ben de teşekkür ettim.

Ses tonundan ve vurgusundan her zamanki gibi samimi olduğunu burada belirtmeliyim. Belirtmeliyim ki; ne başkasına ne de kendimize ikiyüzlülük yapmayalım.

..

İkiyüzlülük ve vicdan!

Biri varsa, diğeri olmuyor!

Amma her insanın çirkin ve güzel yanı vardır. Yani bunun olması normaldir.

Beklenenler gelmeden, aynaya bakıp, çirkin yanımızı kendimize söylemeliyiz.

Başkalarından duymamızdan iyidir!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.