Daha dün gibi hatırlıyorum.
Rahmetli Sıtkı Karakaş (Allah gani gani rahmet etsin. O güzel insan Erzurumda kayak sporuna en büyük hizmeti yapmıştır) amca, beni ve oğlu Levent'i alarak dağa götürdü, kapısında 'Erzurum Kayak Kulübü' yazılı bir barakamsı yere girdik.
Ayağıma ilk kayağı orada taktım.
Tahta kayaklar, çelik ipli bağlamalar...
Mahallede bir hava atmalar, bir hava atmalar.
Artık biz de 'kayakçı' olduk diye...
 
Aradan neredeyse yarım asır geçmiş.
Erzurum'da ayağına kayağı geçirip, 'Erzurum Kayak Kulübü' ile buna benzer hatırası olmayan Erzurumlu olacağını zannetmem.
Erzurum Kayak Kulübü, yarım asırdan fazladır Türk kayağına en büyük hizmeti etmiş bir kulüptür ve bu tescillenmiştir.
Bırakın Türkiyeyi, Dünyada üst üste, aralıksız yirmibeş yıl şampiyon olmuş başka bir kulüp yok.
Bugün, kayak hocasıyım, milli kayakçıyım diyebilenlerin en az yüzde seksen'i 'Erzurum Kayak Kulübü' tezgahından geçmişlerdir...
Şimdi bu kayak kulübü kapanma arifesinde.
Palandöken Dağımız, maalesef, hatta mateessüf, Erzurum'un inisiyatifinden çıktı, özelleştirme idaresine devredildi.
Ne zaman? iki yıla yakın.
Bu duruma bizim siyasetçilerimiz ve şehri yönetenlerimiz ne tepki gösterdiler?
Bırakın tepki göstermeyi belki de içten içe sevindiler, üzerine kafa yormaları gerekecek bir mevzu daha ortadan kalktı diye.
Aynı pozisyondaki Kayseri Erciyes Dağı ne oldu dersiniz?
Kayseri Büyükşehir Belediyesi Erciyesin tapusunu kendi üzerine aldı...
Erzurum ile Kayseri arasındaki fark.
Adamlar, haklı olarak, kendi dağlarına sahip çıktılar.
Biz ise, koca şehrin kış turizmine bağladığı hayalleri, bir tane ne idüğü belirsiz, kim göndermiş, niye göndermiş belli olmayan Ayhan Kabaktantepe'nin iki dudağına, hesaplarına bırakmışız...
Dağda, illegal olarak yapılmış yapılar dahi korunurken, Kabaktantepe Bey'in, kayak kulübü yöneticilerine emredemediği için olsa gerek, kulübü boşaltma hatta yıkma girişimine, Erzurumlu karşı durmalıdır.
Halkın bizzat kendisi müdahil olmalıdır bu keyfi davranışa.
Siyasetçilerimiz ve şehri yönetenlerimizin bu Kabaktantepe karşısında 'kukla'dan öteye geçemedikleri, şimdilik bilemediğimiz bir nedenle, acziyet içerisinde oldukları aşikar görülmekte.
'Ne olacak sahapsız melmeket' sözünün su götürmez hakikat olduğu bir andayız.
Ey Erzurumlu! siyasetçilerinin ve yöneticilerinin gaflet, dalalet ve hatta.....ağzım yinede varmıyor diyeyim.
Bu vahim ve fahiş hatadan biran önce dönülmesi, Palandöken'in Erzurum'a verilmesi, Erzurum'un kaderinin Kabaktantepe'nin iki dudağından kurtulması için herkes elinden geleni yapmalı.
Daha üç beş yıllık Erzurumlu olan işadamı, kayak kulübü başkanı Bülent Ülker ve yönetimdeki arkadaşları, Palandöken ve kulübün kapanmaması için gece gündüz çalışmalarına karşın sessiz kalmayı yeğleyenler, bundan böyle bu şehirde tebdili kıyafet(çarşaf, entari v.b.) dolaşmaya kendilerini hazırlasınlar.
Dahada başka bir şey demiyorum...     
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.