Şubat’ında kardeşim Murat’ı kaybettiğim berbat bir yıldı bir kere 2016. Kötü, alabildiğine kötü bir yıl olarak iz bıraktı bende. Hain darbe girişimi ve hemen hemen neredeyse hergün yüreğimizi yakan şehit haberleri ile fena bir yıldı, şükür yolcu ediyoruz. Sevdiğim kalemlerden birisidir Gülse Birsel. 2016 yılı ile ilgili duygularıma ne güzel tercüman olmuş. ‘’Hem mezeleri bayat, hem hesabı kazık meyhane gibi tutar tarafı olmayan bir yıldı 2016. ‘Seni çok özlüyorum ve hiç aramıyorsun’ diye ikide bir atar yapıp, doğum gün partisine senden başka herkesi çağıran arkadaş gibi sahtekar bir yıldı 2016. Çok doluyum. Arkanı dön ve çık, istenmiyorsun 2016. Hatta keşke Cumartesiyi beklemesen 26’sınde filan hemen atlayıp gitsen 2016.’’
 
Zorla değil, sevemedim!
Avusturya’da yapılan bir araştırmaya göre insanlar yaşlandıkça beğenme duyguları köreliyormuş. Ondan mıdır nedir ben de de zaman zaman bu hastalığın belirginleştiğini gözlemliyorum! Örneğin yaşlanıyor muyum ne, şu EYOF için yapılan KARBEYAZ maskotu ilk gördüğümde fark ettim iyice yaşlandığımı!  Mutlaka onca emek verilip yapılmıştır ama yok oğlu yok, bizim PUSULA’da Onur Sağsöz gibi ben de o maskotu beğenmedim. Aslında zorladım da kendimi. Altından baktım, üstünden baktım, ı-ıhh! Bir türlü kanım ısınmadı. Yalan yok, sevmedim, zorla değil ya, sevemedim. Bana diyorlar ki, peki maskotu beğenmedin, adını beğendin mi? Vallahi ne kendini beğendim, ne adını! Ha belki adı GUBANİ filan olsaydı belki! O da dedim ya, belki! (NOT: Palandöken’de kurulan tak’ı derseniz çok sevdim, çokk. Düşünene, yapana teşekkürler)
 
Kışı ve soğuğu en güzel anlatan fotoğrafla kitap!
Bu yıl Erzurum’a kışın erken geldiği malum. Havalar da önceki yıllara oranla biraz daha soğuk. Özellikle geçtiğimiz günlerde yağan yoğun kar yağışı kış şehri Erzurumluları da hazırlıksız yakalamış olacak ki hayat adeta felce uğradı. Yaklaşık 50 santimlik kar yağışı oldu bu yıl. Hava sıcaklığı da eksi 36 derecelere kadar düştü. Dolayısıyla kapanan yolların açılması da bayağı bir uzun sürdü. Gerek bu kar yağışı ve gerekse dondurucu soğuklar ile ilgili sayısız fotoğraf kullanıldı ve yazı yazıldı. Ama bana sorarsanız bu kış şu ana kadar kışı en güzel anlatan fotoğraf bu, soğuğu da anlatan İsmail Bilgin’in kaleme aldığı Beyaz Hüzün kitabı oldu. Sarıkamış harekatını romanlaştıran Bilgin’in o kitabını okumanızı tavsiye ederim. Bir soğuk ancak bu kadar güzel anlatılır! Doğrusu ben o kitabı okurken iliklerime kadar üşüdüm!
 
Bir dost uyarısı!
Devreyi son hafta aldığı galibiyete lider bitirmeyi başaran BB Erzurumspor’da şimdiki başkandan çok eski başkanın ne söyleyeceğini merak ediyordum. Eski Başkan Saim Özakalın’dan bahsediyorum. Ondan, hem BB Erzurumspor’un ilk yarı değerlendirme yapmasını ve hem de kongre ile ilgili ne düşündüğünü istiyorum. ‘’Nihayetinde lider olmuş bir takım var ortada, değerlendirecek çok da şey yok’’diye söz başlıyor Özakalın. Bu sezon hiçbir maçını stada izlemediğini ama TV’den yayınlandığı için kaçırmadığını söyleyen Saim Özakalın, kongre konusunda ‘’Ali Demirhan başkan iyi yürütüyor aslında. Onunla devam edilmesi iyi olur. Ama yaşanan son hadiseler de gösteriyor ki biraz daha sorumluluk alması gerekiyor. İnisiyatif kullanması lazım. Hele son günlerde yaşanan olumsuzluklar karşısında illa ki net bir tavır ortaya koyması gerekiyor. Zira kulüpte rol çalmak isteyenler var. Durumdan vazife çıkarmak isteyenler var’’ diyor. Kongrede Demirhan’ın ya devam ya da tamam demesi gerektiğinin altını da çizen Özakalın, İstanbul’un gereken maddi desteği vermemesini de üzüntüyle gözlemlediklerinin altını çizdi.
 
Gıllı gızın gahvesi!
Son günlerde yaşanan hadiselerden dolayı BB Erzurumspor için söylenen bir tabirdi bu. Sanki böyle cuk oturmuş gibi geldi bana da. Lider olmanın keyfini yaşayacağına lüzumsuz bir sürü polemik ve akılla izah edilemeyen gelişmeler sebebiyle mavi-beyazlı kulübün üzerine oturdu görünüyor bu tanım. Önceki gün akşam önümü kesen bir BB Erzurumspor taraftarının lafıydı. Dilerim son zamanlarda yaşananlar tekrar etmez ve kan davasına dönüşmez, kapıda bizi bekleyen şampiyonluk ile ilgilenir oluruz.
 
Orhan Atasoy elbet hor görünür!
Çünkü Orhan Atasoy sükse atmayı sevmiyordu, havalı değildi.
Çünkü Orhan Atasoy’un makam aracı, özel şoförü, sekreteri, şusu-busu filan yoktu.
Çünkü Orhan Atasoy mütevaziydi, hizmetliyle de oturuyordu, müdürle de.
Çünkü Orhan Atasoy’un ‘höt’ diyen yapısı yoktu, yumuşak huyluydu.
Çünkü Orhan Atasoy gizemli değildi, ortalardaydı, apaçıktı.
Çünkü Orhan Atasoy sıradandı, eksantrik değildi.
Çünkü Orhan Atasoy’un harcayacağı trilyonlar yoktu, çoğu zaman personelle aynı gayganadan banardı.
Çünkü Orhan Atasoy saygılıydı, babacan tavırlıydı, büyükle büyük, küçükle küçüktü.
EYOF’un Koordinatörü elbet görevden alınırdı.
Çünkü Orhan Atasoy asla bir Bekir Korkmaz değildi, olamadı!
 
O da Akasya Vadisi mağduru!
Tam bir ‘ben umarım bacımdan, bacım ölür acından’’ durumu! Pasinler Belediye Başkanı Ünsal Sertoğlu ile karşılaştım önceki gün bir yerde. O’na, ‘’Akasya Vadisi’nin durumu ne? Bir-kaç mağdur var, ne olacak halimiz diye yakındı’’ dedim. ‘’Unutma ki ben de Akasya Vadisi mağduruyum’’ diye başladı söze. 4 yıl önce Pasinler’de büyük umutlarla inşasına başlanan ve temeli vekillerin de katıldığı bir törenle atılan devre mülk termal tesislerinin kayyımda olduğunu belirten Başkan Sertoğlu, inşaatı yapan Çağ Sağlık Merkezi Derneği’nin iflas ettiği bilgisini verdi. Sertoğlu, ‘’Bu yöndeki tepkilerden haberdarım. Çoğu insan gibi ben de mağdurum o işten. Çünkü ben de oradan devre mülk satın almıştım.Kayyımda olduğunu ve en kısa zamanda buradaki probleme el atılacağı bilgisini aldım.  İnşallah yakında karkas halinde duran o inşaat tamamlanır ve termal turizmine kazandırılır’’ diye konuştu.
 
Tekman’dan sonra sıra Karayazı’da!
Konya’da et ve tavuk ürünleri üzerine faaliyet gösteren Erzurumlu işadamı Ali Şeker, doğum yeri olan Tekman’a geçtiğimiz aylarda 100 kişilik Yatılı Kuran Kursu yaptırmış ve açılışı da bizzat Sağlık Bakanı Recep Akdağ tarafından gerçekleşmişti. Tekman merkezin yanı sıra bu ilçenin 22 köyünde de hayır amaçlı kuran kursu açan aynı işadamı bu defa da Karayazı ve Karaçoban ilçelerinde Kuran kursu açmak için kolları sıvadı. Karayazı merkezde Tekman’da olduğu gibi yine 5 katlı yatılı ve Karaçoban ilçesinin bazı köylerine kuran kursu açmak için proje hazırlayan işadamı, bu kursların hem iaşesini hem de kurs hocalarının maaşını yine kendi karşılayacak.
---
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
haktan umut 2016-12-29 10:31:23

şu paten federasyonuyla ilgili sana yapılan suçlamalara bir açıklama getirmedin. yoksa söylenilen herşeyi kabul mu ediyorsun...