İbadet, Ticaret ve İhanet piramidinin en alt katındakilerin büyük bir kısmının işin terör tarafından habersiz dini hassasiyet ve hizmet önceliğiyle kendilerini hazırlop bir hayatın, yaşantı olarak adeta bir paket programın uygulayıcısı ve üzerinde uygulananı olduklarını düşündüğümüzde tüm ayrıntısı cemaat abi, abla ve meşveret heyeti tarafından belirlenmiş bir muhit içerisinde hayat yaşamalarından ötürü bunları, sadece cemaat sosyalitesine mahkûm, asosyal ve hayatın akışının dışında kalmış bireyler olarak kabul edersek pek de yanlış olmaz.
 
Kendi içinde oldukça ayrıcalıklı ve geniş, dışarıdaki olağan akışa mesafeli ve kontrollü cemaat bireyleri, sadece doğal hayata değil, cemaat dairesinde olmayan anne ve babalarına, kardeşlerine, akrabalarına, hatıralarına, doğdukları memlekete de mensubiyet duymamakta; Allah huzurunda sorumlu oldukları kişi ve çevrelere hayatlarında sadece bir obje olarak yer vermektedirler.
Şimdi, kendi içinde bir saadet zinciri olan cemaatten ayrılanların, duygu ve fikir birlikteliği yaşamadığı bu doğal ve asıl çevreye uyum sağlaması elbette çok zor olacaktır.
 
En küçük detayına kadar programlanmış hayattan doğal hayata geçiş...
Cemaatteyken mimik ve jestleri bile bir robotunki gibi kontrollü bu kişiler şimdi doğal çevreleri içinde birer yabancı, şaşkın ve garip durumuna düşecekler. Özünde gurbet yaşayacaklar.  Şairin dediği gibi gurbeti bunlar kendi içinde azar azar büyütmüş kimselerdir.
 
Evet, şimdi onlar sudan çıkmış balık gibiler... Ölü görüp ağlamamış düğün görüp oynamamış taifesi… İşleri zor! Yaşadıkları ve yaşayacakları tarifsiz psikolojik travmalar olacak...
 
Sosyal hayatın her alanında cemaat mensuplarının ciddi dayanışma ve örgütlenmesiyle muhteşem kolaylıklarla yaşamaya alışkın bu insanlar şimdi acınası durumdalar... Gerginler, umutsuzlar, en yakın çevreleriyle kavgalılar, huzursuzlar, kendilerini muhtemelen yaban hissediyorlar ve yalnızlar...
 
Çok ciddi ruhsal sıkıntılara düçar olabilirler.
Cemaatten ayrılanlar profesyonel psikolojik destek almalı…
Bilhassa böylelerinin yakın akrabalarına önemli sorumluluklar düşüyor.
 
Evet, alt kattakiler…
Cumhurbaşkanımız nasıl tanımlamıştı FETÖ Piramidini:
Altı İBADET, ortası TİCARET, tepesi İHANET!

Eminim devletin savcıları ve güvenlik birimleri ellerinden geldikçe işlerine özen gösteriyorlar.
Ancak, FETÖ'den tutuklananların yahut mağdur olanların ekserisinin bu piramidi bize tersten okutacak duruma gelmemesi için toplumun her kesimi daha da özen göstermeli.
Dikkat edelim de,
Nüfuzu, muhiti ve torpili geniş TİCARET ve İHANET ayağından ziyade, SSK'sı bile doğru düzgün olmayan, Allah'a hizmet ettiklerini sanan saflar (kısmen yahut tamamen masumlar) daha çok bedel ödemesin! Korkum o ki; iş sulandırılırsa güçlü olan TİCARET ve İHANET tabakası kendini bir şekilde kurtarır da olan, İBADET kısmındakilere olur.

Ayrıca İBADET kısmındakilere yönelik rehabilite ve ıslah çalışmaları yapılarak (hata ve saflıklarına tüm hayatlarını mahkûm etmek yerine) bunlar topluma kazandırılmalıdır. Bunların çoğu alnı secde gören ve dini hassasiyeti olan insanlar.Toplumsal barış ve huzur için bu gerekli...
 
Evet, alt kattakiler…
Kimi, üniversiteyi kazanınca FETÖ’nün yurtlarında kalmış, kimi taa ilköğretimden itibaren onların okullarında ücretsiz eğitim almış, kimi onlara iş kapısı olarak bakmış ve kimi de hizmet kapısı… Sosyal hayatlarının farklı şubelerinde bir biçimde onlara temas etmiş, onlarla çok grift sosyal ilişkiler içerisinde olmuşlar. Hatır girmiş araya, vefa girmiş, gönül girmiş, hısım akrabalık girmiş… Hal böyle olunca birçoğu isteseler de bu yapılanmadan kopmada zorlanmışlar… Kopanlar olduğu gibi kopamayanlar da olmuş…
 
Türkiye’de son üç yılda yaşananlar, en çok onları ikircikli hale düşürmüş… Olayı bir siyasi çekişme olarak algılamışlar belki de… O nedenle alt kattakilerin cemaat yapılanması olarak bildikleri FETÖ’den kopmaları için 15 Temmuz gibi bir travmaya şahit olmaları gerekliydi belki de… İşte o derece… Tıpkı en çok da cumhurbaşkanımızın yaşadığı (bunların ne olduğunu bildiği halde, küçük ihtimallerle ihmal ettiği operasyonu başlatmasının yolunu açan) 17-25 Aralık travması gibi…
 
Alt kata yakın olup çalıntı sınav sorularıyla memurluk kazanmış olanlardan bahsetmiyorum. Bunlar derhal memurluktan atılmalı. Dini duyguları istismar edenlere hesap sorulmalı… Bilakis bunların elinde oyuncak olduğunu fark edemeyen; ama artık belli bir mensubiyet duygusu taşıyacak yaşanmışlıkları olanlardır kast ettiklerim…
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.