Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa kendisinden korkan birisine; “Ben kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum, korkmana gerek yok” demiş.

Ve müşrikler “Bu ne biçim Peygamber, yemek yiyor, çarşı pazarda dolaşıyor, O’na uyarıcı veya korkutucu olarak yanında bir melek indirilmeliydi”. Furkan 7. Ayet!

Kuran’da Allah; “Sen sadece bir uyarıcısın” buyuruyor! Fatr 23. Ayet!

Eğer Peygamber bize atfen bazı sözler uydurmaya kalksaydı, yakalar ve şah damarını koparırdık” Hâkka 46. Ayet!

“Allah’a ve Resulüne itaat edin ki, merhamet olunasınız!” Ali İmran 132. Ayet!

Peygamberimiz Hz. Muhammet’i Allah’ın kitabı Kuran’a bakarak tanımalıyız.

Peygamberimizi yüceltmek için sarf edilen bazı gayretler amacını aşıyor diye düşünüyorum. Bu dini inancımıza uygun olmamakla beraber, ne Allah’ın ne Resulünün kabul edebileceği yüceltmeler değildir.

Cuma vaazındaki hatibin vaazı, Mevlit kandili dolayısıyla şahsıma gelen mesajlar ve bazı özel konuşmalardaki sohbetlerden dolayı bu yazıyı yazmam için zorunluluk hissettim! Çünkü Allah; “Birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye etmeyenlerin hüsranda olduğunu” buyurmuştur! Asr Suresi!

Peygamberin idrarı yere düşmezdi, terlemezdi, acıkmazdı, gölge başından eksik olmazdı, uyumazdı gibi O’nu tanrılaştıracak özellikler ihtiva eden yazılar, mesajlar konuşmalar tamamen Kuran’a aykırıdır. O bir insandı! Yaşam, karakter, rol model olarak ve seçilmiş bir kul olarak mükemmel ve eşsizdi. Kısacası mükemmel bir insandı, hayatı bütünüyle Kuran’a uyan bir Müslümandı, son Peygamber, Allah’ın elçisiydi.

Peygamberimizi methederken, düşülen en büyük hata O’nu Allah’ın otoritesine ortak etmektir. Çok büyük tehlikedir! Şirktir!

“Allah kendi otoritesini kimseyle paylaşmaz” Kehf 26. Ayet!

Bazı konuşmalar, deyimler Peygamberimize ithaf edilmiştir, bunlar özellikle de gelecekle ilgili haberlerdir. Bir konuda Allah ve Resulü bilir diye söylemek bu yüzden hatadır!

Peygamberimizi yükseltirken falan hoca böyle dedi veya müftü senden daha iyi bilir gibi bir örnekle Kuran’a uymayan Peygamberimizi methetmeler; inançlarımızı sıkıntıya sokabilir. Allah; din adamları rahip ve hahamların sözlerine uyup, gönderdiği kitaplara bakmayı düşünmeyen insanların sonunda İsa’yı tanrı edindiğini”( Tevbe 31. Ayet) buyurarak, bizimde Kuran’ı kendi dilimizde muhakkak okuyup düşünmemizi farz kılmıştır! Fatr 29. Ayet!

Hz. İsa’dan birkaç asır sonra doğan Pavlus, insanların Hristiyan olmadıklarını gördüğünde “İsa’nın getirdiklerine (İncil) uymanıza gerek yok, İsa’yı çok severseniz, cennete girersiniz” dediğinde Hristiyanlık hızla taraftar bulmuş ve yayılmıştır. Düşünebiliyor musunuz; Allah emirler gönderiyor ve bir din adamı uymanıza gerek yok diyor ve uyulmuyor; gerçekten İslam’ı bu yola düşürmelerinden Allah’a sığınırım.

Şimdi bir tehlike olarak da İslam’a uymayacak hareketleri, davranışları, düşünceleri, ilişkileri hayatımıza hem yerleştirip hem de Peygamberi çok sevdiğimiz takdirde bizi cennete götürebilecek mesajlar, vaazlar duydukça endişeleniyorum!

Onun için Hz. Muhammed Mustafa (SAV) Allah’ın kulu ve elçisidir. Ölümlüydü, normal insandı, yaşamış, Allah’ın mesajlarını Kitap olarak, hayatına monte ederek, insanlara örnek olarak yerine getirmiş ve ölmüştür. Baki olan Allah’tır! Ölmeyecek olan, dünya ve ahrette tek Efendi, Otorite, eşi, ortağı, benzeri olmayan sadece ve sadece Allah’tır! Hiçbir şey O’na denk değildir! İhlâs 4. Ayet!

Aklımızda her varlığı doğru yerlere yerleştirmeliyiz! Allah’ı ve Resulünü de doğru yerlere terleştirmeliyiz ve buna çok dikkat etmeliyiz, çok dikkatli olmalıyız ve bu yüzden Kuran’ı kendi dilimizde mutlaka ve mutlaka düşünerek okumalıyız!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.