2 Temmuz 1993 Sivas'ta Madımak Oteli'nde insanlar yakıldı.

20 Kasım 2019, Avustralya'da çıkan orman yangında bir kadın, kendi hayatını da tehlikeye atarak bir koalayı yanmaktan kurtardı.

Tüm canlıları değil; ama bir canlıyı kurtardı.

İşte asıl mesele budur!

Yaradan'a inanç ve yaratılana sevgi ve de saygı bu değilse, nedir acaba!

Birçok yazımı siyasete bağlamadan, yaşamın gerçeklerinden dem vurarak, dar alanda kısa paslaşmaların yapıldığı politikanın ceza sahasına girmemeye çalıştım. Girdiğim de ise (Atatürk hariç- ki bu siyaset değil, milli bir bakıştır.) kırmızı-beyaz olan ve onurla taşıdığım formayla bir sol açık olarak, ofsayta düşmeden nizami goller attığımız da olmuştur, direkten dönen toplarımız da!

Demem o ki!

Hangi partiden, hangi dinden, hangi akımdan olursak olalım, önce insan olmalıyız.

Günümüzde ve ülkemizde uygulanan din süslemeli siyaset ya da siyaset soslu inanç, birçok gencin deist olmasına yol açmış olabilir; ama hiçbir insanın ateist olabileceğine inanmayanlardanım.

Çünkü; ister yaradılışa, isterse evrim yasasına inananlarda var olan ve gelişen vicdan ile akıl her zaman doğruyu bulmuştur.

Açıkça söyleyelim.

Doğruyu bulamayanlar, doğruyu bulmak istemeyenlerdir.

Bu siyasette de böyledir, inançta da!

Hangi siyasi erk ve inanç tarafından olursa olsun, halkını aldatanlar, inananlara yalan ve yanlışları söyleyerek onları kendi tarafına çekmek isteyenler, insan değil, insan kılığına girmiş kötülükçüler, yani şeytanlardır. Aynaya bakmaktan çekindikleri için, belki bunu kendileri de bilmiyorlar; ama gözü, kulağı, vicdan, aklı olanlar bu türlerin ne olduğunu çok iyi tespit eder ve dilinin döndüğünce söylemeye çalışırlar.

Dünyanın neresinde olursa olsun, emeği sömürerek ve karaya "ak", aka "kara" diyerek, gerçekleri algılarla ve de yanılgılarla halkına empoze edenlerin maskeleri birgün mutlaka düşmüştür.

Adalet, salt mahşerde değil, ne yazık ki; ya da ne güzel ki bu dünyada da mutlaka yerini buluyor. Bu sadece ülkeleri yönetenler için değil, bireyler için de böyledir.

Düşünelim.

1993'de şeytanların gerçekleştirdiği Sivas'taki Madımak katliamını!

Düşünelim.

2015'de şeytanların yaptırdığı Ankara'daki gar katliamını!

Ve PKK denilen hainler yuvasının yıllardır yaptığı katliamları!

Ve de ülkemizde şeytanların oynadığı nice oyunları bir yol düşünelim!

Hepsi ne için?

Kirli ellerin, kara yüreklilerin, inançsızların, şerefsizlerin, namussuzların, ruhunu ve imanını satanların şu üç günlük dünyadaki hevesleri için, binlerce can bu dünyadan göçüp gitmedi mi!?

Emperyalizmin içerdeki maşası olan zavallılarına sormak gerek. Buna değer mi hiç!

Bırakın Türkiye'yi, dünya sizin olsa ne yazar!

Siz de birgün bu hanın arka kapısından çıkıp gideceksiniz.

Kendi emelleriniz için yaptığınız işkenceler daha ne kadar sürecek!

Düşünün ve düşün insanların yakasından!

Tarihte yer almak gibi bir egonuz var ise, doğru yolu seçmeniz gerekmez mi?

Son nefesinde "ah" çeken şahları bu dünya görmedi mi yani!

Sanki şanlar, şahbaz oldular toprağa gömülürken!

..

Her zaman söylerim.

Bu türden olanları, mümkünse uzaya çıkartıp, "bak işte şu gördüğün mavi gezegen var ya; işte orada bir zerresin sen, sakın ola kendini büyük sanma," demek gerek.

Denilse de korkarım ki anlamaz kendi mezarını cehennemde kazan bu kazmalar.

Belki de onların görevi, bu güzel dünyaya kötülükler ekmek için gelen şeytanlardır, dersem bilmem ki çok mu öfkeli olur!

..

Ülkemize, bilerek ve isteyerek getirilen Suriyeliler mi?

Bekleyin görürsünüz!

Yıllar önce, Fetullah Gülen, denilen şaklaban hakkında yazdıklarımızda yanılmadık. Umarız, yaratılan Suriye savaşıyla ülkemize gelen milyonlarca Suriyelilerin, çoğunlukla neden güneydoğu kentlerimizi mesken tuttukları ve desteklendikleri, iş ve de maaş verildikleri konusunda yanılırız!

Ne mi demek istiyorum!

E, her şeyi bu fakirden bekleme be Zakir!

Biraz da sen düşün!

..

Ve şunu asla unutmayalım, bir camiyi hiçbir demokrata yıktıramazsınız; çünkü millet ayaklanır; ama dindar geçinenlere yıktırırsanız, "bir bildikler var," denilerek geçilir ve etkin cenahtan ses seda çıkmaz.

Bir de milliyetçiliği, "milliyetçi" geçinenlere yıktırmak var yani! Bu da ayrı bir büyü olmalı!

Memlekete bakınca, bize de, "bir bildikleri var elbet," demek düşüyorsa, düşsün.

Başka düşünce düşerse sizi de acıtır bu satırların yazarını da! Aman düşmesin!

En fazla, memleket türküsünün sözlerini söyleyemesek de ıslıkla seslendirmeye çalışırız.

Türküyü bilenler anlar, bilmeyenler de oyun havası sanarak zil takıp oynar!

..

Ve bir koalayı hayatını tehlikeye atarak yanmaktan kurtaran (Hıristiyan ya da deist veya ateist) bir kadınla, Müslümanları yakan ve bombalarla katleden, savaşlarla yok eden Müslümanlarla aynı gezegendeyiz.

Kim doğru, kim yanlış acaba!

Allah'ım sen imanımı ve aklımı koru!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.