Yazı yazmak, ‘YAZI’klanmak değildir şüphesiz.
 
Bir çıkış yolu aramaktır, içine gömüldüğün bataktan içindeki doğruya!
Terörü lanetleyen bir yazı yazmak isterdim size, acımızı bağıran bir yazı…
Affedin, o kadar güçlü cümleler kurmayı beceremedim.
Ne yapacağımı şaşırmış, yazı arşivimde çaresiz dolaşırken, çakıldım kaldım bir yazının önünde.
Kuran’dan bir ayet dikildi karşıma. “Allah hainler sevmez!”
Yazı, onu öylece bırakıp gitmeme izin vermedi.
Herkes, hainliğini ve hainlerle ilişkisini bir daha gözden geçirsin bakalım.
    
        AÇ SIRRINI KENDİNE ‘HAİN’ MİSİN?
                        
     “…Allah hainleri sevmez!” Enfal 58
 
Efendin hainleri sevmediğini söylüyor!
Sen de sevmiyor musun?
Buz gibi mi davranıyorsun hain bellediklerine? Sırtını dönüp çıkıyor musun onların girdikleri yerden?
Peki, sen hiç hainlik etmiyor musun?
Şartları umursamadan, türlü bahanelerin ipine sarılmadan, her türlü hainlikten fersah fersah kaçabiliyor musun?
Hadi aç sırrını kendine, çok işine geldiğinde ‘azıcık hainlikten zarar gelmez!’ diye mi geçiriyorsun kalbinden?
Azıcık hainlik… kimse bilmezse bir duman gibi dağılır gider üzerimden diye mi düşünüyorsun?
Zerre kadar hainliğin ne sana ne de haince işler peydahladıklarına, telafisi imkânsız yaralar açmayacağına mı kanaat getirmişsin?
O halde, ‘Sahibimin küçük hainliklere sözü yok!’ demeye mi getiriyorsun?
Öyle düşünüyorsan, vay haline… fena yanıldığını bilmeyen, kara kalpli bir kendini kandırandan başka bir şey değilsin!  
İçine düştüğün kendini kandırma yangınından ne yüreğin kurtulabilir ne de bedenim!
Çünkü Rabbin, azıcık hain olanları da sevmiyor! Haberin olsun.
Ve azıcıktan kastın nedir bilmiyorum ama…, Aklında bulunsun, kimsecikler bilmeden gerçekleştirdiğini sandığın hainliklerin de bir çetelesini tutan var. Her şeyi adımı adımına, her zalimliği anı anına kayıt altına alan var.
“… unutma ki o duyulmayanı duyan bilinmeyeni bilendir.”
 
Ey hainlik yaptığından habersiz hain!
Hainler; sadece savaşlar kaybettirmez…
Yalnızca çok büyük paraların cazibesine kapılıp kendilerini üç kuruşa satmaz…
Sırf kara gözlükler takıp bellerindeki silahlarla kendilerini belli etmez….
Salt yüksek irtifalı yerlerde dolaşıp durmazlar!
İçimizde olurlar onlar. Kalbimizin tam ortasında.
Kendi hainimizi hayatımızın merkezinde diri tuttuğumuzu fark edemeyiz bile.
Bir hain olarak yaşamanın nasıl bir azaba denk düştüğünü, kendimize yapılan hainliklerden biliriz de, öfkemiz kendi yaptıklarımıza uğramadan başkalarını vurur.
Kimse kendisine hain denilmesini sevmez. Hainler bile!
“İyi bilin ki, Allah katında canlıların en zararlısı aklını kullanmayan (gerçek) sağır ve dilsizlerdir.”
Hainler, akıllarını midelerine ipotek etmiş zavallılardır aslında. Öyle olmasa doğru sözlere sağır, merhamete muhtaç olanlara kör, kendilerine zor gelse de söylenesi sözlere dilsiz olurlar mıydı?
Şimdi kendini hesaba çekmek zamanı, küçük hainliklerinin tuzağında kıvranan aciz!
Söz taşıyıp dostların arasını bozmaya yeltenen hain…
Ufacık çıkarını başkalarının mahvına tercih etmekten çekinmeyen hain…
Durup dururken insan olmanın onurunu kısa günün karına değiştiren hain…
Her yerdesin… kalbimizin tam ortasındasın… İçten büyüyen habis bir ur gibi sinsi…
Şimdi ‘senden kurtulmanın zamanı geldi!’ dememek niyetinde misin hâlâ? Hâlâ küçük hesaplarının… zavallı heveslerinin peşinde sürüklenmekten yana mısın yoksa?
Yaratıcın, hainleri sevmediğini açıkça bildirmişken sana, hainliklerinin üzerini türlü aldatmacalarla örtmenin hesabında mısın yoksa?
Bütün aldattıklarının, bitmez tükenmez alev tarlasında sana yakıcı bir servet hazırladıklarını senin unutman hiç işine yaramaz. Günü geldiğinde hainliklerinin ücreti olarak sana tahsis edilen, ateşten başka bir şey olmayacak.
Vazgeç ve kurtul hesap gününün adaleti şaşmaz rezil ediciliğinden!
Vazgeçmenin ve tekrarlamamanın sana sağlaması muhtemel merhamete sığın. Af dile Rabbinden…
Ya da diren hainliğin çıldırtıcı kirliliğinde.
Tuzaklar kur mazlumlara…
Alt ettiğini san onları…
Kimsenin senin kadar iyi hain olamayacağını ilan et âleme.
Yap bunların hepsini ve yakıcı bir azabın vaadedildiği üzere seni bulmasını bekle.
Sakın aklından çıkarma;
“…Allah tuzakları boşa çıkaranların en hayırlısıdır.”
İstersen çıkar aklından… sana verilen mühlete kadar…
Sen bilirsin!
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.