Asırlardır devam eden bir tekerrür-i kanın, gözyaşının, feryadın vicdanlarımızı yaraladığı, kulaklarımızı tırmaladığı, yüzlerimizi al kanlara boyadığı bir baskı ,kan ve ızdırapla yine karşı karşıya Mescid-i Aksa.!

Belki atalarının ihanetinin,keşmekeşliğinin cezasını çekselerde, onların evlat ve torunlarının göz yaşı ve kanının ızdırabını temiz vicdanlarında,sarsılmayan imanlarında sızım sızım hisseden Müslüman Türklerin feryad-ı fuganıdır Filistin.!

Yıllarca Musula, Kerküğe, Karabağa, Kırıma, Doğu Türkistana, Batı Trakyaya ve benzeri Türk bölgelerinde aynı akibete maruz kalan Türk Asıllı Müslümanlara vicdanlarını ve kulaklarını kapatanların vicdan karasıdır cümle Müslümanların sembolü Mescid-i Aksa.!

Belki bu günlerde yine yeniden Kudüs'te , ama asırlardır dünyanın dört bir tarafında maalesef ki akan kan ve göz yaşının, yükselen feryat ve ağıtların adı Müslüman, soyadı Türk tür..!

Ve bu tekerrür karşısında lal kesilen vicdanlarımıza ve ateşten kor haline gelmiş yüreklerimize su serpme adına, bir umut teselli ile, suçu ve suçluyu lanetlenmiş olmasından hareketle Yahudilere havale edip..!

Temizlenmiş vicdanlarımızı yastık yapıp gece rahat ve huzur içinde uyuyabiliyoruz..!

Tahrip olmuş Tevrat'ı kendi idealleri, inançları ve emelleri doğrultusunda anayasası haline getiren, ve batıl dinlerinin maddi ve manevi bütün hükümlerini sosyal ve içtimai hayatları ile tamamen özdeşleştiren, karın tokluklarının ve gelecek inşaasının dışındaki bütün gelirlerini Yahudi emellerini gerçekleştirebilmek için adayan..!

Bütün dünya insanlığının temel maddi ve sosyal ihtiyaçlarını üretebilecek ve pazarlayabilecek bir sermayeyi özellikle müslümanlar üzerinden sağlayan..!

Ve müslümana doğrulttuğu her kurşunda ve silahta müslümanında katkısını sağlayan..!

Kendisi için on düşünürken yahudiler ve davaları kendi devlet ve emelleri için bin düşünen..!

Kovulmuş olmalarına, lanetlenmiş olmalarına rağmen kendi dini inanç ve idealizmlerinin gereğini korkususca ve yılmadan her türlü riske rağmen yaşayan ve başaran aşağılık, belhum adal Yahudileri

Real ve sanal alemin keşmekeşliği içerisinde çaresiz , cılız, kendinden menkul tepkilerimizle sadece teselli bulup deşarz oluyor maaşallah iyi kınıyoruz.

Öğrenilmiş çaresizliğe mahkum edilmiş müslümanın tipik ruh hali, gerçi fazla da bir alternatifimiz yok yani

Öğrenmiş duayenlerimize gelince doğal gel gid olayının fani izdüşümlerinden ibaretdirler. Onlar bizi hiç dost ve müttefik ilan etmeselerde , görmeselerde

Bizimkiler için ise işlerine gelince dost ve müttefik ilan ederler, olası katliamları karşısında kınar geçerler e şüphesiz onlarında fazla alternatifleri yoktur.

Gerçi yeni müfredatımıza başka bir alternatifi sokmaya başardık şükür "CİHAD"

Umarız ; asırlardır müslümana ölmeyi ve öldürmeyi reva görüp, bir eliyle menfaat ve çıkarlarıyla çelişmiycek ve çatışmıycak ılımlı İslam projesinin koordinatör ve figuranlarını koordine ederken,

Diğer eliyle bir diğer eli kuvvetlendirecek ve haklı bir zemin oluşturacak sadece ölmeye ve öldürmeye yaşayan namı değer cihad erlerini.?

İslam-i Fobi idealerine yapıtaşı olarak döşeyen oryantalist batının maymun iştahlarını kabartmaz.!

Kabartacak ; fikri ve inancı taasubiyet ve cehaletin kıskacında umarız onları ağır bir fatura ve maliyetin yerine külfetten kurtarmaz.

Lakin, öngörüsüzlüklerin, iç ve dış tehditlere zemin hazırlayan basiretsizliklerin bir ateş sarmalına sürüklediği ülkemizin , muhtemel karşı karşıya kalacağı tehlike ve mücadelelere dahil olacak, gerekirse canını, cananını,malını, dünyasını hiçe sayıp bir gül bahçesine güle oynaya girecek yeni Halil İbrahimler içinmi bunca hengame

Gerek yok bizce Türk Eğitim Sisteminin başlıca iki çıkmazı Eğitim ve Sistem girdabına " CİHAD'ı" sürükleyipde öğrenilmiş çaresizliğe mahkum ve mecbur etmeyin ,nitekim 15 Temmuz Destanı Dersini verenler Mekteb-i tedrisattan geçmedi velhasıl alaylıydılar.

Müslümanın en büyük cihadı nefsini ve şeytanı yenip eşrefi mahlukatın en şereflisi olmaktır. Vesselam önce "Eşrefi İnsan" olup İnsanlık değerini en üst planda temsil edip, bütün insanlığın yaşaması için yaşayıp, bütün insanlığa fayda sağlayabilecek

Müslümanları en ileri medeniyetler seviyesine taşıyabilecek, kendi insanımızın potansiyelini harekete geçirebilecek, kendi ayakları üzerinde durup kendi ihtiyacını üretebilecek,

Okuyan,merak eden, tartışan, yaşayarak öğrenebilen, körükörüne taasubiyetten uzak neye niçin inanması gerektğini araştıran ,sorgulayan

Bir eli ilimde,fende,teknolojide, bir eli Kuran'da, Sünnette, bir ayağı geçmişinde, mazisinde,tarihinde, bir ayağı istiklal ve İstikbalde olabilen, akli ve nakli bilimlere hakim idealist ve inanaçlı nesli eğitimle sistemize etmek en büyük CİHAD'dır.! Şehadet ise bir İman ve imkan meselesi olup ancak hak edene nasip olur.!

Gündem hengamesi ile ; Meleklerin erkekliği ve dişiliği kıskacında bir diğer tartışmanın günümüze haiz bir diğer gaflet modası "LOZAN" bir Hezimet mi.? Zafer mi.?

Yıkılmış, parçalanmış velhasıl teşbihte hata olmaz kaybolmuş bir Cihan İmparatorluğunun, bakiyesi ve sadakası niteliğindeki bir Cumhuriyetle yetinmeyi hazmedemeyenler için Hazimet.

Sevrde yok olması murad edilmiş, tasarlanmış bir kaybedişe karşı ,Lozanda kazanılan veya mevcudu muhafazada direnilen, bazı mahkumiyet ve mecburiyetlerden kurtuluşu ve ileride bazı inkilap ve devrimler ile vücut bulacak masada kuruluşun sağlanması

nihayetinde bir yok oluşun önüne geçişi açısından düşünenler için Zaferdir.

Değişen hava şartlarına göre , Tarihden ve gerçeklerden uzak dün hazimet bu gün zafer diyenler için ise pekte bi anlam ifade etmediği kanaatindeyim.

Dünyevi zaferlerimizin, uhrevi hazimetlere dönüşmemesi dileklerimle....

selam-saygı-dua...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.