Hayat ve ölümün saniyeler içinde gerçekleştiğini bazı olaylarda zamanın çok ama çok kıymetli olduğunu anlıyoruz.
Çaresizliğin ne olduğunu çaresiz kalmayanlar anlayamazlar. Anlamaları da mümkün değildir.
Zamanın hızla aktığı bir anda öyle çaresiz kalırsınız ki ellerinizi dizinize vurmaktan, bağınızı ellerinizin arasına almaktan başka çare bulamazsınız.
Geniş zamanda her insan bir başkasına sabır tavsiye edebilir, çaresizliğin üzerinde nutuklar söyleyebilir.
Ehhhh... Milletçe nutuk çekmeyi de severiz hani...
Ama çekilen nutuklar, sabredin demeler, sık dişini düzelecek ifadeleri....
Bütün bunları neden anlatıyorum... Düğün değil bayram değil...
Yok yok yok öğle değil önemli mi önemli..!
Kurban Bayramı sonrasında Tortum'dan Erzurum'a doğru gelirken önümüzde bir kaza oldu.
Önce kaza iki nedenden kaynaklandı. Birincisi şoförün aracını hızlı kullanmasıydı. Hani bir Alman uzmana sormuşlar..."Türkiye'de trafik kazaları ne zaman biter" ? Diye.
Almanın cevabı ilginçtir. "Dünün yolarında, bugünün şoförleri yarının arabalarını kullandığı sürece Türkiye'de Trafik kazaları bitmez" demiş...
İkincisi ise düz yolda köy çıkışında karayolları yuvarlak kavşak yapmış. Sonuçta o bölgede yol genişlemiş elips haline dönüşmüş. Birde "işaret levhası" olmayınca kazaya davetiye çıkarılmış.
İşte böyle bir kazaya şahit olmam hesabıyla demekteyim ki 112 Acil gerçekten böyle kazalarda acil.
Kaza olmuş beş yaralı araçtan fırlamış durum feci. İnsanlar sağa sola bakıyor 112'yi çağırıyorlar. Feryatlar arttıkça insanlar gelmeyen, geciken 112'yi defalarca arayıp niye gelmiyorsunuz feryatlarını işittiriyor.
Derken oradan geçmekte olan bir doktor hemen hastalara acil müdahale ederken imdadına yeni sağlıkçılar yetişiyor.
112 şikayet ediliyor.. Gelmiyorlar... Gelmiyorlar...deyince Doktor sert bir ifadeyle suçun sebebi sizlersiniz " deyince hepsi bir ağızdan biz ne yaptık ki...
Evet siz şu an bir şey yapmadınız ama yeri geldi dişiniz ağırdı 112'yi çağırdınız, yeri geldi başınız ağırdı çağırdınız, yeri geldi iş güzarlık yapıp 112'yi meşgul ettiniz.... Öyle değil mi beyler deyince sesler birden kesildi.
Suçluydular, suçluyduk... Söylenen doğruydu..
İlgililer popülist politikalar icabı bu doğru işleyen kurumu gerekirse bize şikayet edin... İşte telefonum demediler mi...
Evet belki memurlar bundan dolayı azar işittiler, ceza aldılar.
Eğer bu boş yere 112 Acili meşgul etmeler olmazsa bir can kurtulacak, toplum bir acıyı az yaşayacak...
Buradan şu çağrıyı yağıyorum. Lütfen 112'yi meşgul etmeyelim. Bırakın onlar cesurca görevlerini yapıp bir hayat kurtarsınlar.
Yetkililer yaptığınız doğru işleri popülist politikalarınız için heder etmeyin. Bırakın 112'yi, acil vakalara daha erken müdahale etsin...
Ha bu arada öz verili çalışmalarından dolayı tüm sağlık personelini buradan tebrik ediyorum. Tümüne selamlarımı ve sevgilerimi yolluyorum.
